Belediyelerin Zorlu Dönemi ve Ekonomik Sıkıntılar
Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, ekim ayı olağan meclis toplantısında konuşarak, belediyelerin son zamanlarda ülke ekonomisine olumsuz etkileri olduğu algısının yanlış olduğunu vurguladı. Aras, belediyelerin ülkenin içinde bulunduğu enflasyonist ortam ve kötü ekonomik koşullar nedeniyle oldukça zor bir dönemden geçtiğini ifade etti.
Belediyelerin üzerindeki yüklerin giderek arttığına dikkat çeken Aras, “Son dönemde yaşanan enflasyon, sosyal bozulma ve ekonomik çöküş, vatandaşların belediyelerden beklentilerini artırdı. Özellikle belde sakinlerinin ihtiyaçları ciddi bir şekilde artış gösterdi. Bu durum, yerel yönetimlere olan taleplerin geniş bir yelpazede yükselmesine neden oldu. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve bazı reformların hayata geçirilmesi gerektiği aşikâr. Özellikle belediyelerin idari ve mali yapılarının güçlendirilmesi için yıllardır beklenen çalışmalar bir türlü hayata geçirilemedi. Vatandaşlarımızın hızlı ve yerinde hizmet talepleri her geçen gün artıyor. Bu süreçte belediyelerin üzerindeki yük de giderek büyüyor. Eğitimden sağlığa, sosyal yardımlara kadar birçok alanda belediyeler ciddi bir yük altında” şeklinde konuştu.
Aras, ayrıca, “Bizler bu hizmetleri sunmaya çalışırken, bir yandan da birikmiş SGK ve vergi borçları ile hükümetin aldığı kararlar nedeniyle sıkışmış durumdayız. Belediyeleri ülkenin ekonomisini çökerten kurumlar olarak görmek son derece yanlıştır. Gerçekte, SGK’nın alacakları yaklaşık 900 milyar lira civarındayken, belediyelerin SGK’ya olan borçları sadece 90 milyar liradır. Yani bu, SGK alacaklarının yalnızca yüzde 10’unu oluşturmaktadır. Belediyelerin bu orandaki borçları üzerinden ülke ekonomisine zarar veriliyor gibi bir algı yaratmak, aslında büyük bir haksızlıktır. Belediyelerin mali durumlarının bozulması, ülkenin genel ekonomik gelişmelerinin bir sonucudur. Belediyeler, kendi başlarına bu ekonomik durumu oluşturmadı. Eğer borçlarını ödeyemiyorlarsa, bilin ki ya maaş ödüyorlardır ya da vatandaşlara hizmet götürmeye çalışıyorlardır” dedi.
Gelir Artışı ve Artan Yükler
Ahmet Aras, yaklaşık 25-30 yıldır belediye gelirlerinde herhangi bir iyileştirme yapılmadığını ve aynı zamanda yüklerin de arttığını belirtti. “Belediye gelirleri, ülkedeki birçok kurumda olduğu gibi, sabit kalırken giderler hızla artıyor. Bu durum, belediyeleri yönetilemez bir hale getiriyor. Başkanlarımız ve belediye yönetimleri ne yapsın? Vergi ve SGK borçlarıyla mı uğraşsın, yoksa vatandaşların artan ihtiyaçlarını mı karşılasın? Burada hükümetin üzerine düşen görev, belediyelerin gelirlerini artıracak önlemler almaktır. Türkiye Belediyeler Birliği olarak bizler de bu konuyu sık sık ilgili bakanlara iletmeye çalışıyoruz. Çok da çaba gerektirmeyen çözümler mevcut. Bir gecede çıkarılan kararnamelerle nelerin değişebileceği ortada. Bu nedenle, belediye gelirlerinin artırılması, karmaşık bir mesele değildir. Örneğin, yol ve otopark hizmetleri bizim sorumluluğumuz; fakat motorlu taşıtlar vergisinden belediyelere hiçbir gelir yansımıyor. En azından küçük bir oran verilse, belediyelerimize ciddi bir katkı sağlanmış olur. Ürettiğimiz mal ve hizmetler için KDV ödüyoruz, mazot için KDV ödüyoruz, araç alırken ödüyoruz. Bu KDV, ticaret yapmayan bizlerin üzerinde yük olarak kalıyor. Bu konularda yapılacak düzenlemeler, vatandaşlara sunduğumuz hizmetlerin kalitesini artıracaktır. Bunlar sadece birkaç basit örnek” dedi.
Turizm ve Kent Vergisi
Turizmle uğraşan ve nüfus değişimi yaşayan şehirlerde, yaz aylarında belediyelerin yüklerinin önemli ölçüde arttığını belirten Aras, “Nüfusu 100 bin olan bir kente, yaz sezonunda 1 milyon turist geliyor. 100 bin liralık gelir elde eden bir belediye, yaz sezonunda bu yükümlülüklerini 1 milyon lira olarak karşılamak zorunda kalıyor. Altyapı, trafik, çöp, katı atık ve su sistemleri gibi birçok alanda baskı oluşmakta ve ciddi problemler yaşanmaktadır. Ancak bu konularda da herhangi bir iyileştirme yapılmamaktadır. Aslında bu durumun çözümü oldukça basit. Sadece turistlere yönelik bir kent vergisi uygulaması ile bu sorunlar büyük ölçüde çözülebilir. Fakat maalesef bu gibi basit adımlar atılmamaktadır. Biz de üye olduğumuz 108 belediyeden aldığımız güçle, bu lobi çalışmalarını Ankara’da artırarak devam ettireceğiz ki belediye gelirlerine bir el atılsın ve belediyelerin idari ve mali yapıları güçlendirilsin. Belediyelerin önündeki en büyük engel budur. Diğer yandan, istihdam arayışı da baskı oluşturmaktadır. Belediyelerimizde genç kardeşlerimiz uzun kuyruklar oluşturmakta. 3 kişilik bir ilana 3 bin kişi başvurabiliyor. Tüm bu durumlar, belediyelerin idari ve mali yapılarının yeniden gözden geçirilmesi ve yeni yasal düzenlemelerin yapılmasını zorunlu kılmaktadır” şeklinde sözlerini tamamladı.