Giriş: Kozmetik Atıkların Çevresel Etkileri ve Sektörün Dönüşüm Hikayesi
Her yıl dünya genelinde yaklaşık olarak 120 milyar kozmetik ürün atığı ortaya çıkmakta ve bu durum, çevresel açıdan büyük bir yük oluşturmaktadır. Çoğu zaman, tüketiciler ürünleri tam anlamıyla kullanmadan atmakta ve böylece atık miktarını daha da artırmaktadır. Avon Türkiye Genel Müdürü Başak Nur GÖKÇAM, sektörün sürdürülebilirlik alanında attığı adımları ve yeşil dönüşüm sürecini detaylı bir şekilde aktardı.
Markanın Tarihçesi ve Kadın Gücü Vurgusu
1886 yılında kurulan ve günümüzde 6 milyondan fazla temsilciye ulaşan Avon’un köklü geçmişi, insan-insan ilişkilerine dayanmakta olup, bu bağlamda sürdürülebilirlik de temel bir öncelik haline gelmiştir. Hasan Ulutürk’ün belirttiği gibi, markanın 139 yıllık tarihi, sürekli yenilik ve gelişime açık bir ticari modelin temelini oluşturmakta. Günümüz koşulları ve kaynakların tükenmesi gibi global sorunlar, kozmetik sektörünü yeni üretim ve tüketim modellerine yöneltmekte ve Avon da bu dönüşümde aktif rol almaktadır. Ayrıca, ‘Feminine Power’ (Kadınsı Güç) sloganı ile özellikle kadınların doğuştan sahip olduğu güçleri ve gezegenin sürdürülebilirliği açısından önemini vurgulamaktadır.
Sürdürülebilirlik Hedefleri ve Plastik Kullanımında Yeni Stratejiler
Avon, 2023 yılı sürdürülebilirlik raporunda, hedeflerini net ve somut şekilde ortaya koymuştur. Rapor, ‘İnsan’ ve ‘Gezegen’ başlıkları altında detaylandırılmış olup, 2023, 2025 ve 2030 yıllarına dair ileriye dönük planlar içermektedir. Özellikle 2030 hedefleri arasında, seragazı emisyonlarında %42’lik azaltım ve plastik kullanımı konusunda yüzde 50 geri dönüşümlü içerik kullanımı yer almakta. Hasan Ulutürk, geri dönüşüm konusunda ticari kaygılardan uzak, sürdürülebilir yöntemlere odaklandıklarını belirterek, “Bazı parfüm şişelerimizi yeniden kullanıma uygun hale getiriyor, vazoya dönüştürüyoruz. Ayrıca, plastik kullanımını azaltmak adına yeni uygulamalara imza atıyoruz. Örneğin, el kremlerinde kullanılan bantları kaldırmak gibi riskli adımlar atıyoruz,” diyerek sürdürülebilirlikte kararlılıklarını vurguladı.
Sosyal Sorumluluk ve Toplumsal Farkındalık Çalışmaları
2023 yılında çalışan gönüllülük faaliyetlerine katılım oranını %36’dan %50’ye çıkarmayı hedefleyen Avon, toplumsal farkındalığa verdiği önemi şu sözlerle özetliyor: “Meme kanseri farkındalık projelerimiz 30 yılı aşkın süredir devam etmekte ve bu çalışmalarla 101 milyar doların üzerinde gelir sağlanarak doğrudan bağışlara katkıda bulunulmaktadır. Bu projelerle hem çalışanlarımız hem de tüketicilerimiz arasında toplumsal bilinç ve gönüllülük çalışmalarını artırmayı amaçlıyoruz.”
Dünyanın Dört Bir Yanındaki Ar-Ge Merkezleri ve İnovasyon
Kozmetik sektöründe inovasyon ve Ar-Ge çalışmaları, dönüşümün temel taşıdır. Ulutürk, “Dünyanın farklı bölgelerinde toplam 4 Ar-Ge merkezi bulunmakta; Brezilya, Filipinler, Güney Afrika ve Polonya’da konumlanmış bu merkezler, çeşitli cilt tiplerine uygun ürün geliştirme ve inovasyon çalışmalarını yürütmektedir. Bu sayede, çeşitli coğrafyalardaki farklı ihtiyaçlara yanıt vererek eşitlik ve erişilebilirlik stratejimizi güçlendiriyoruz,” şeklinde konuştu.
Hayvanlar Üzerinde Test Yapmama Politikasının Önemi
Leaping Bunny akreditasyonu ile hayvanlar üzerinde test yapmadıklarının resmi olarak kanıtlandığını belirten Ulutürk, “Bu belge, yalnızca bizim hayvanlar üzerinde test yapmadığımızı değil, aynı zamanda tedarik zincirimizdeki tüm partnerlerin de bu kriterlere uyduğunu gösteriyor. Hayvanlara zarar vermeden, etik ve sürdürülebilir ürünler geliştirmeye devam ediyoruz,” açıklamasını yaptı.
Yeni Nesil Tüketici ve Sürdürülebilirlik Bilinci
Günümüzde tüketiciler, içerik ve etiket okuma konusunda büyük bir bilinçlenme yaşamakta. Ulutürk, “Yeni nesil, içerik ve etikete dikkat ederek bilinçli tercihler yapıyor. Ayrıca, temsilcilerimizin yaklaşık %20’si genç jenerasyondan oluşmakta ve sürdürülebilirlik ilkelerine olan farkındalık her geçen gün artmakta,” diyerek sektörün gelişimine ışık tutuyor.