Bakan Güler, Terörle Mücadele Operasyonlarını Değerlendirdi

Bakan Güler, Habertürk televizyonunda gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı. Türkiye’nin yürüttüğü terörle mücadele operasyonlarına ilişkin sorulara yanıt veren Güler, Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, İstiklal Harbi’nden bu yana en yoğun, kapsamlı ve etkili faaliyetleri yürüttüğünü ifade etti. Güler, “PKK terör örgütü, ülkemizin başına bela edilmiş bir örgüttür. İnanıyoruz ki en kısa zamanda, ne kadar destek verirlerse versinler, kim arkasında durursa dursun, hepsiyle beraber bunları tarihin sayfalarına gömeceğiz.” dedi.

“TERÖR ÖRGÜTÜNÜ TAMAMEN ÇARESİZ BİR VAZİYETE DÖNÜŞTÜRDÜK”

Türk Silahlı Kuvvetleri’nde daha önce 3 olan komando tugayı sayısını 20’nin üzerine çıkardıklarını belirten Güler, bu sayede kapsamlı operasyonlara başladıklarını ifade etti. Güler, “Gidiyoruz ve kalıyoruz. Yaklaşık 8 yıldır üs bölgelerinde birliklerimiz kahramanca çatışmalarına devam ediyor. Terör örgütünü tamamen çaresiz bir duruma soktuk. Güvenlik kuvvetlerimizin başarılı faaliyetleriyle çok etkin bir mücadele yürütüyoruz. Artık geri dönmüyoruz, örgüt o bulunduğu yeri terk edip gitmek zorunda kalıyor. Nereye giderse peşinden gitmeye devam ediyoruz.” şeklinde konuştu.

“GELSİNLER, TÜRK ADALETİNE TESLİM OLSUNLAR”

Irak’ın kuzeyinde yürütülen Pençe-Kilit operasyonları hakkında “kilit kapanacak” açıklamalarına yönelik bir soru üzerine Güler, “Bütün amacımız kilidi kapatmak. Yaklaşık 2,5 yıl önce Zap bölgesine girdik. Mehmetçiğin büyük gayretleri ve kahramanlıklarıyla buraya kadar geldik. Yaptığımız operasyonlar, düşünce, planlama ve icra aşamasında oldukça süratli. Terör örgütünün sezemeyeceği bir tempoda operasyonlarımızı gerçekleştiriyoruz. Terör örgütünün başında olduğunu düşünenlerin yapabilecekleri tek bir hareket tarzı var, gelecekler ve Türk adaletine teslim olacaklar. Bu, onların kaçınılmaz sonudur. Gelsinler, Türk adaletine teslim olsunlar. Bu yıl çok sayıda teröristin örgütten kaçtığını gözlemliyoruz. Türk askeri, teslim olan kimseye el kaldırmamıştır.” dedi.

Irak makamlarıyla PKK’ya karşı ortak harekat merkezi kurulması konusundaki gelişmelere dair sorulan bir soruya Güler, her şeyin planlandığı gibi olumlu ilerlediğini belirtti. Irak hükümetinin, PKK’nın kurduğu 3 partiyi yasakladığını ve mal varlıklarına el koyduğunu kaydeden Güler, “Perşembe günü Iraklı dostlarımız toplantı için Ankara’ya geliyorlar. Dışişleri Bakanımız, ben, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımız ile 1 günlük bir toplantı yapacağız ve ilişkilerin geliştirilmesi için elimizden gelen tüm gayreti göstermeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

Süleymaniye merkezli Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) terör örgütüyle arasına mesafe koyduğuna dair emareler görüp görmediği sorulan Bakan Güler, “KYB maalesef terör örgütüyle ilişkilerini geliştirmeye devam ediyor. Irak hükümeti de bu durumdan rahatsız. Sayın Cumhurbaşkanımız, Dışişleri Bakanımız ve ben bu konuyu defalarca konuşmuş olmamıza rağmen KYB’deki ilgili şahıs faaliyetlerine devam ediyor.” dedi.

Türkiye’nin, Süleymaniye’den kalkan uçakların geçişini yasakladığını aktaran Güler, “Irak hükümetiyle Türkiye bu kadar yakın ilişkideyken, terör örgütünden ülkeyi kurtarmaya çalışırken, başka bir grubun terör örgütüyle daha fazla yakınlaşması kabul edilemez. Bizim kadar Irak da bu insanlardan çekiyor. Temennimiz, oradaki ilgili şahsın bir an önce terör örgütüyle bağlantısını kesip, Türkiye ve kendi ülkesiyle dost olmasıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Soru üzerine Güler, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Barış Kalkanı operasyonlarıyla güney sınırındaki hem Türk vatandaşlarını hem de Suriye’deki insanları huzur içinde yaşamaya kavuşturduklarını anlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çevrede bir huzur ortamı oluşturmak için büyük gayret sarf ettiğini bildiren Güler, “Suriye rejimi ile ‘barış görüşmelerine başlayabiliriz’ diyor. Bunlara başlayabilmemiz için şartlarımız var. Suriye rejimi, ‘çekilme tarihini bize bildirirseniz görüşürüz’ diyor. Yani böyle bir durumu, ‘ben huzura ve barışa dönmek istemiyorum’ diye anlıyoruz. Kapsayıcı bir anayasayı kabul et. Serbest seçimlerini yap, sonuçta kim iktidar olursa, ‘biz onunla çalışmaya hazırız’ diyoruz.” ifadesini kullandı.

ABD’nin terör örgütü YPG’ye hava savunma sistemleri vermesine ilişkin soruya yanıt veren Güler, “Başından beri PYD diye bir şey yok, bu tamamen PKK’nın kendisidir. Bunu anlamamak mümkün değil. Dostlarımız bize, ‘DEAŞ’la mücadele için kuvvete ihtiyacımız var’ diyorlar. Bunu açıkça ABD’li dostlarımıza ifade ettim. ‘Sen gerçekten DEAŞ’la mücadele etmek istiyor musun?’, ‘İstiyorum’ diyor. O zaman ne kadar kuvvet ihtiyacın varsa biz sana vereceğiz. Ancak ses yok bu sefer. Biz hem bir NATO müttefikiyiz hem de aklımızla alay ediliyor gibi bir durumdayız.” dedi.

Güler, “Oradaki hava savunma, PYD’ye getirilen bir hava savunma değil. ABD’liler, Suriye’nin kuzeyinde İranlı milisler dahil oradalar. Bunlar, füzelerinden ve roketlerinden kendi üs bölgelerini korumak için getirdikleri sistemlerdir. Orada bazı PYD’lileri eğittiklerini duyuyoruz ki bu kabul edilemez. ‘Sen yarın öbür giderken oradaki sistemleri bunlara teslim edip gideceksin’ diye düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.

F-16 tedarik sürecine ilişkin soruya ise Güler, “F-16’larla ilgili ABD’li dostlarımızla görüşmeler hep olumlu gelişti. Anlayış gösteriyorlar ama daha sonuna varıp bir imza atmadık. 40 tane F-16 Viper Blok 70 almak istiyoruz. Onlarla gelecek mühimmatları da talep ediyoruz. ABD’li dostlarımız şu anda olumlu şekilde bunları inceliyor, zamanında cevapları veriyorlar. Olumlu gelişmeler devam ediyor.” yanıtını verdi.

Eurofighter uçaklarının temini hakkında da Güler, “Sanıyorum sonuna doğru yaklaşıyoruz.” dedi. Eurofighter ortağı ülkelerden üçünün Türkiye’ye destek verdiğini belirten Güler, “Almanya’da da olumlu gelişmeler olduğunu duyuyoruz, inşallah kısa zamanda bu süreç sonuçlanabilir.” diye konuştu.

Yunanistan Sağlık Bakanı Georgiadis’in Türkiye’ye yönelik açıklamaları hakkında Güler, “Bir Sağlık Bakanı’nın böyle bir demeç vermesinin ne anlama geldiğini ben düşünemiyorum. Herhalde hastanelerde işleri bitti, şimdi pilotluğa başlayacak.” ifadelerini kullandı. Güler, Yunanistan ile güven artırıcı faaliyetlerin devam ettiğini ve bunu desteklediklerini belirtti.

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve İran-İsrail gerilimi hakkında sorulan bir soruya Güler, “Gazze’de yaşananlar artık insanlık boyutunu çoktan aştı. Kabul edilemez bir noktaya geldi ve daha da duracak gibi gözükmüyor. Soykırıma dönüşmüş durumda. Kadınlar ve çocuklar bir numaralı hedef olmuş. Biz TSK olarak, 150 sene geçse aklımızın köşesinde bile böyle bir şey geçiremeyiz. Bununla insanlık çok büyük kayıplar yaşadı. 40 bine yakın ölü, 90 bin yaralı var.” dedi.

Lübnan’da yaşayan Türklerin tahliyesi noktasında çalışmaları olup olmadığı sorusuna ise Güler, “Türkiye Cumhuriyeti, dünyanın hiçbir yerinde kendi vatandaşını bırakmamıştır. Lübnan’da sadece Türk vatandaşları değil, dostlarımızın da vatandaşları var, hepsi bize müracaat ettiler. Hepsini tahliye etmeye hazır olduğumuzu bildirdik. Her zaman hazırız.” şeklinde yanıtladı.

“BÜYÜK BİR KUBBEYİ DÜŞÜNECEĞİZ”

Çelik Kubbe projesinin Türk savunma sanayisi açısından yaratacağı fark hakkında sorulan bir soruya Güler, “Bugün ihtiyacımız olan hemen her şeyi kendi savunma sanayi tesislerimizde üretebiliyoruz. Bu, ülkemiz ve TSK adına çok büyük bir avantaj. Ürettiğimiz her şeyi sahada deniyoruz. Sonunda da en mükemmel duruma getiriyoruz ve kullanılabilir halde tutuyoruz. Çelik Kubbe’ye gelince, bir fanus düşünün, içinde birçok sistemler koşturuyor. Fanusun içini korumaya çalışıyoruz. Bunları bitirip entegrasyonu sağlayacağız. Birçok çelik kubbelerden oluşan büyük bir kubbeyi düşüneceğiz.” ifadelerini kullandı.