Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Ayten Çetin: Emekli Öğretmenden Başarılı Girişimciye Yiyecek ve İçecek Sektöründe Bir Yolculuk

    Ayten Çetin’in emekli öğretmenlikten başarılı girişimciliğe uzanan ilham verici hikayesini keşfedin. Yiyecek ve içecek sektöründeki yolculuğu, azim ve tutku ile dolu. Bu başarı öyküsü, yenilikçi fikirlerle dolu bir geleceğe kapı aralıyor.

    Ayten Çetin'in emekli öğretmenlikten başarılı girişimciliğe uzanan ilham verici hikayesini

    Sevilay ÇOBAN

    Bundan 18 yıl önce İstanbul Haydarpaşa Meslek Lisesi’nde sağlık meslek öğretmeni olarak görev yapıyordu. Emekli olduktan sonra yeme-içme sektörüne adım atan Ayten Çetin, Eskişehir’in en popüler mekanlarından birini, ailesiyle birlikte yönetiyor. Gurme Ayten Usta olarak bilinen Çetin, restoranında hem kadınlara hem de öğrencilere istihdam sağlıyor ve yöresel mutfağın gelişmesine katkıda bulunuyor. Geçtiğimiz ay, kendi ürettiği katkısız içecek markası Sorbe’yi ilk kez Malezya’ya ihraç etti. El yapımı şerbetlerini dünya markasına dönüştürmek için çalışmalarına hızla devam ediyor.

    Bilecik’te Sağlık Meslek Lisesi’ni bitirdikten sonra iş hayatına hemşire olarak başlayan, daha sonra sağlık dersleri veren Ayten Çetin, şimdi çalışma hayatına yeni atılan birçok kadına meslek edindirmekte ve üniversite öğrencilerine de ek gelir elde edebilecekleri iş imkânı sunuyor. “Gerçekten de hem sağlık sektöründen gelmem hem de öğretmenlik deneyimim, bu işte daha hızlı yol almama yardımcı oldu. Emekli oldum ama köşeme çekilmeyi tercih etmedim. Keyifle yaptığım yemekleri herkesle paylaşmak istedim” diyen Çetin, girişim yolculuğunu şu sözlerle anlatıyor: “İlk olarak Bursa yolu üzerinde açtığımız küçük işletmemiz, kısa sürede büyüdü. Yol üstü olduğu için insanlar yola çıkarken atıştırmalık almak istiyorlardı. Öncelikle tost ve gözleme gibi ürünlerle başladık. Ardından kuru fasulye ve pilav pişirerek herkesin beğenisini topladık. Menü zamanla genişledi; çorba, ızgara yemekleri, fırın yemekler, Eskişehir’in ünlü kebabı Balaban ve kahvaltı çeşitleri menümüzde yer aldı. Yaklaşık 10 yıl önce Ulu Önder Parkı’ndaki işletmemizi kurduk.”

    Başlangıçta tüm yemekleri kendisinin yaptığını belirten Ayten Usta, zamanla çalışma arkadaşlarına da bilgi aktararak birlikte büyüdüklerini ifade ediyor. “Sonrasında ben görevleri onlara devrettim. 18 yıldır benimle çalışan arkadaşlarım var. Özellikle kadın çalışma arkadaşlarımızla birlikte büyük işler başardık. Şu anda aynı anda 400 kişiye yemek hazırlayabiliyoruz. Çeşit çeşit özgün yemekler ve tatlılar, tarihimizden ilham aldığımız özel menüler çıkarabiliyoruz. Birçoğu ilkokul veya ortaokul mezunu olan bu kadınlar, çalışma hayatına girdiklerinde özgüven kazanıyorlar. ‘Benim bir işim var, ben Ayten Usta’nın mutfağında çalışıyorum’ diyebiliyorlar. Bu da bizi çok mutlu ediyor” diyor.

    “Emeklerimizin meyvelerini topluyoruz”

    Çetin, aile işletmesi olduklarını vurgulayarak, eşi, bir kızı ve iki oğlunun da işin başında olduğunu ekliyor. “Çocuklarımın hepsi iyi eğitimler aldı. En büyük oğlum işletmeyi bitirdi, kızım İstanbul Üniversitesi’nde İngilizce iktisat okudu ve İngiltere’de pazarlama üzerine yüksek lisans yaptı. Küçük oğlum Koç Lisesi’nden mezun oldu, İtalya’da ekonomi ve finans bölümünü bitirdikten sonra İspanya’da yönetim alanında yüksek lisans yaptı. Şimdi hepsi buraya döndü ve tecrübelerini aktarıyorlar. Biz de bu emeklerimizin meyvelerini topluyoruz. İşimizi ikinci nesle devredeceğiz ve bunu yaparken gıda alanında yatırım yapmaya ve şubeleşmeye devam etmek istiyoruz.”

    Katkısız şerbetin ilk ihracatını Malezya’ya yaptı

    Çerkes kökenli Balıkesirli bir aileden gelen Ayten Usta, yeni girişimlerde bulunmayı sürdürüyor. El yapımı, katkısız ve şeker ilavesiz içecekleri ‘Sorbe’ markası altında üretmeye başladıklarını belirtiyor. “Uzun yıllardır işletmemizde içecekleri kendimiz üretiyorduk. Hazır içecekleri misafirlerimize hiç sunmadık. Büyük beğeni toplayan bu içecekleri pazarlamaya karar verdik ve şimdi bir fabrika kurduk. Kendi ürettiğimiz reçellerden yaptığımız şerbetleri hem yurt içine hem de yurt dışına pazarlamayı planlıyoruz. Geçen temmuz ve eylül aylarında İstanbul’daki gıda fuarlarına katılmıştık. Orada Malezyalı bir şirketle tanıştık ve ilk ihracatımızı gerçekleştirdik. Hedefimiz, hem yiyecek hem de içecek alanında yeni ürünlerimizle dünyaya açılmak. Şu anda İngiltere pazarına girmek için çalışmalara başladık. Yurt içi ve yurt dışında premium mekanlar ve marketlere girmeyi hedefliyoruz.”

    Osmanlı ve Selçuklu halk mutfağından ilham aldık

    Eskişehir’i ziyaretimde Gurme Ayten Usta ile tanışmanın ve hikâyesini dinlemenin en büyük nedeni, muhteşem sofrası oldu. Sunumundan itibaren özenle hazırlanan sofra, tam anlamıyla bir lezzet şölenine dönüştü. Keyifle deneyimlediğim Sorbe’lerin kokusu ve renkleri de Osmanlı mutfağını oldukça başarılı bir şekilde temsil ediyordu. Çetin, “Bin bir kültürle harmanlanmış Anadolu mutfağından, Osmanlı saray mutfağından ve Selçuklu dönemi halk mutfağından ilham aldık. Asırlarca bu topraklarda pişirilen, belki unutulmaya yüz tutmuş tariflerin peşine düştük ve bu geleneksel tarifleri günümüzün damak tadına uygun hale getirerek müşterilerimizin beğenisine sunduk. Misafirlerimizi, Selçuklu’nun tutmaç ve keşkeğinden, Osmanlı’nın ‘Saray Tandırı’na, kardelen tatlısına kadar birbirinden farklı lezzetlerle buluşturduk” diyor.

    Yaz aylarında çalışan sayısı 150-200’e çıkıyor

    Ayten Çetin, çok küçük bir sermayeyle 2006’da kurdukları işletmede çalışan sayısının 2 iken şu anda 100’e yaklaştığını belirtiyor. Çalışanların çoğunun kadınlardan oluştuğunu ifade eden Çetin, “Yazın çalışan sayımız 150-200’e kadar çıkıyor, onların büyük bir bölümünü öğrenciler oluşturuyor. Gençlere part-time iş imkânı sunarak, sağladığımız burslarla okul masraflarını karşılamalarına destek olmak istiyoruz” diye konuşuyor.