Ayşe Tokyaz Olayı ve Tutuklamalar

İstanbul’un Küçükçekmece bölgesinde öldürüldükten sonra Eyüpsultan’da yol kenarında bir valiz içinde cansız bedeni bulunan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayetiyle ilgili olarak gözaltına alınan 7 şahıs adliyeye gönderilmiş, zanlılar savcılıkta sorgularını tamamlamıştı. İddiaya göre genç kızı tasarlayarak öldürmekle suçlanan Cemil Koç, Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından ‘tasarlayarak öldürmek’ suçundan tutuklandı. Diğer 6 zanlı ise ‘tasarlayarak öldürmeye yardım etmek’ gerekçesiyle cezaevine sevk edildi.

“KIRMIZI BİR SIVI GÖRDÜM AMA KAN OLDUĞUNU ANLAYAMADIM”

Cesedi yok etmek için taksi şoförüne yardım eden ve daha sonra yol kenarına bırakan tutuklu şüphelilerden Barış Can A.’nın savcılık ifadesi gün yüzüne çıktı. Şüphelinin anlatımına göre, “Necmettin beni aradı ve ‘Bir bavul var, ebediyete gidecek’ dedi. Bana cesetten bahsetmedi, ben bunu şaka olarak algıladım. Ondan 300 bin lira talep ettim. Necmettin teklifi kabul edince, Erhan G. ile Yusuf S.’yi yanımda götürdüm. Parayı onlara açıklamadım, sadece 50’şer bin lira vereceğimi düşündüm. Onları kazı ve gömme işine yardım etmeleri için dahil ettim. Necmettin ile buluştuğumuzda, bagajda kırmızı bir sıvı fark ettim ama bunun kan olduğunu kavrayamadım. Bavulu araca yükleyip yola çıktık, Hasdal civarında esen rüzgarla araçta çürümüş yumurta kokusu yayıldı. Biz arkadaşlarla paniğe kapıldık. Olayın üzerimizde kalmaması için Yusuf S. ile birlikte cesedi Kemerburgaz yolundaki ağaçlık alanda bıraktık. Necmettin beni arayıp ‘iş iptal’ dedi ama valizi geri alamadı. Valizin fotoğrafını ve konumunu birilerine yollayıp yollamadığımı anımsamıyorum. Kısa süre sonra yolda ilerlerken polisler tarafından yakalandık.”

“BAGAJDAN SİYAH BİR VALİZ ÇIKARIP, BİZİM ARACA KOYDU”

Valizin taşınmasına yardımcı olan şüpheli Erhan G.’nin ifadesinde ise şöyle detaylar yer aldı: “Barış, bagajdan siyah bir valiz çıkardı ve bizim araca yerleştirdi. Hasdal yoluna doğru hareket ettik. Valiz alınırken Yusuf S. arabada yoktu, onu yoldan aldık. Kemerburgaz’a ilerlerken yoğun bir koku oluştu. Yusuf’a kokunun kaynağını sordum, Barış ise ‘içinde kirlenmiş kıyafetler var’ diye yanıt verdi. Cesetten hiç söz etmedi. Göktürk’e kadar geldik, sonra Yusuf ile ben araçtan indik. Barış’a bir telefon geldi, panikle konuştu ve arabayı alıp gitti. Bir müddet sonra yürüyerek yanımıza döndü. Yusuf’un kardeşine ait araçla devam ederken polisler bizi durdurdu. Bana paradan hiç bahsetmemişti.”

“YOLDA GİDERKEN KÖTÜ KOKU GELDİ”

Cesedin taşındığı araçta bulunan şüpheli Yusuf S.’nin ifadesinde ise şu ifadeler dikkat çekti: “Barış’ı biri aradı ve yanına çağırdı. Ben araçtan indim, onlar 20 dakika sonra döndü. Araçtaki bavuldan o an haberdar oldum. Yolda giderken rahatsız edici bir koku geldi. Ne olduğunu sorduğumda, ‘İçinde pis eşyalar var ondan’ dedi. Ardından Göktürk’e gittik. Barış bagajı açtı ve benden yardım istedi. Ben de ona destek oldum. Sadece indirme aşamasında yardımcıydım, sonrasında Barış valizi alıp açık bir alana bıraktı. Yarım saat sonra Barış’a bir telefon geldi, sanırım valizi geri istiyorlardı. Valizin olduğu yere tekrar gittik. Barış fotoğrafını çekti ve konumunu paylaştı. Bu olayda bana kimse para önermedi. Üzerime atılan suçlamaları reddediyorum.”