Federal Reserve’in Eylül ayı gibi faiz oranlarını düşürmeye hazırlanmasıyla birlikte, altın piyasasında Batı yatırım talebinin yavaş yavaş yeniden ortaya çıkmaya başladığı görülüyor. Ancak, bir portföy yöneticisine göre, altının gerçek bir yükseliş göstermesi için bazı koşulların gerçekleşmesi gerekiyor.

Altın İçin Ortam İyileşiyor, Ancak…

Sprott Inc. şirketinin Yönetici Ortağı Ryan McIntyre, altın destekli borsa yatırım fonlarına olan talebin artmaya başlamasıyla birlikte, altın piyasasının anlamlı bir rallinin eşiğinde olduğunu belirtiyor. Kriptokoin.com tarafından bildirildiği üzere, altın fiyatları kısa süre önce 2.480 doların üzerine çıkarak tarihindeki en yüksek seviyesine ulaştı. Ancak, sadece birkaç hafta içinde 2.400 dolar seviyesinde güçlü bir dirençle karşılaştı. McIntyre’ın bu yorumları, altın fiyatlarının dalgalandığı bir dönemde geldi.

McIntyre, Fed’in yaklaşan faiz indiriminin değerli metalin fırsat maliyetlerini düşürerek altını cazip hale getireceğini düşünse de, yatırımcıların piyasaya girmesi için henüz somut bir itici güç bulunmadığını ifade ediyor. Bu bağlamda McIntyre, “Altın için ortam iyileşiyor, ancak kurumsal yatırımcıların güçlü bir alım sinyali verdiğini düşünmüyorum. Piyasada riskten kaçınma eğilimi artana kadar bu gerçekleşmeyecek,” diyor.

Altın, Henüz Keşfedilmemiş Bir Yatırım Yolu!

Ryan McIntyre, Fed’in faiz indirimine rağmen reel faizlerin hala oldukça yüksek olduğunu ve büyük yatırım fonlarının kısa vadeli para piyasası fonları satın alarak kazanç elde edebileceğini de sözlerine ekliyor. Fed’in sıkı para politikası duruşunu beklenenden daha uzun süre sürdürmesinin, bu durumun kazanan bir ticaret olmasında etkili olduğunu belirtiyor. Bu noktada McIntyre, “İnsanların portföylerini nasıl oluşturacakları konusunda biraz farklı düşünmelerini sağlamak için ciddi bir değişim gerekecek. Sarı metal bu açıdan benzersiz çünkü getirisi yok; ondan sağlanan bir kazanç yok, bu yüzden insanların onu anlaması zor. Bence altın, insanların gerçekten keşfetmediği birkaç yoldan biri,” diyor.

“Benim İçin Tüm Yollar Altına Çıkıyor!”

Ancak McIntyre, yavaşlayan ekonominin hisse senedi piyasaları üzerinde baskı yaratmaya başlamasıyla birlikte yatırım duyarlılığının önemli ölçüde değişmesini bekliyor. McIntyre, “ABD hisse senedi piyasalarında ve diğer birçok varlık sınıfında aşırı değerlemeler var. Benim için tüm yollar (eğer insanlar çeşitlendirme arıyorsa) altına çıkıyor,” ifadesini kullanıyor.

McIntyre, ikinci çeyrekte %2,8 oranında büyüyen ekonominin oldukça dirençli olmasına rağmen, birçok kırmızı bayrak gördüğünü de belirtiyor. En büyük tehdidin büyüyen bütçe açığı olduğunu vurgulayan McIntyre, “Büyüyen bir ekonomide yüzde 7’lik bir açık, insanları korkutmalı,” diyor ve borçların artma potansiyeline dikkat çekiyor. Ayrıca, bunun ABD dolarının dünya üzerindeki rezerv para birimi olma statüsü üzerindeki etkilerini de işaret ediyor. McIntyre, “Ekonomi yavaşladıkça, bütçe açığı çok daha yüksek olacaktır. (…) Altının fiyatı, dünya genelinde gördüğümüz devasa açılara yansımıyor,” şeklinde açıklamalarda bulunuyor.

Fed’in Para Politikasının Piyasa Üzerindeki Etkisi

Fed’in para politikası, altın piyasasında kısa vadeli dalgalanmalara neden olsa da, McIntyre, büyüyen açığın değerli metal üzerinde çok daha büyük bir uzun vadeli etki yaratmasını bekliyor. ABD dolarının önemli ölçüde değer kaybetmesinin sadece bir zaman meselesi olduğunu vurguluyor. ABD dolarını dünyanın rezerv para birimi olarak destekleyen tek faktörün başka alternatif olmaması olduğunu da ekliyor. “Başka hiçbir ülke, ABD tahvil piyasasının ya da ABD dolarının büyüklüğü ve likiditesiyle boy ölçüşemez,” diyor. McIntyre, “Ülkeler varlıklarını çeşitlendirmeye devam ettikçe, altının ABD dolarına karşı en büyük rakip olmaya devam etmesini bekliyorum,” şeklinde sözlerini sonlandırıyor.