Giriş

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, terör örgütü üyesi 700 kişinin tahliye edileceği iddialarına değinerek, bu konuya açıklık getirdi. “200 kişinin tahliye edildiği ve 700 kişinin tahliye edileceği şeklinde çeşitli tahminî rakamlar paylaşılıyor. Bunlar gerçek dışıdır. Anayasa Mahkemesi’nin kararına bağlı olarak, suç-ceza dengesi ve adalet ilkelerine dayalı bir süreç yürütülüyor” dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gazetecilerin yönelttiği sorulara yanıt vererek, güncel konuları ele aldı ve detaylı açıklamalarda bulundu.

700 HÜKÜMLÜ TAHLİYE EDİLDİ İDDİASI

Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonrasında, PKK üyesi 700 kişinin tahliye edileceğine ilişkin iddialar sorulduğunda Tunç, Türk Ceza Kanunu’nun 220’inci ve 314’üncü maddelerinde, “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişilerin” hem işledikleri suçlardan hem de örgüt bağlantısından dolayı cezalandırılmalarını düzenleyen hükümlerin yer aldığını belirtti.

Bu hükümlerin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini anımsatan Tunç, iptal kararının ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde herhangi bir düzenleme yapılmadığını ifade etti. Özellikle toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılanlarla ilgili adli süreçlerde sorunlar yaşandığına dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Bir birey yasa dışı bir gösteri düzenlediğinde, 2911 sayılı Kanun uyarınca ceza alıyordu. Ancak bu gösteriyi düzenleyen örgütün türüne göre, ayrıca örgüt üyesi olarak cezalandırılıyordu. Anayasa Mahkemesi, aynı fiilden dolayı iki ayrı suçtan ceza verilmesini, suç-ceza dengesi açısından ağır bulduğu için iptal kararı verdi. Bu iptal sonrası Meclis’te yeni bir düzenleme yapılmayınca, bu kişilerin işledikleri suçlardan ceza alacağı, ancak örgüt üyeliği suçundan cezalandırılamayacağı gibi bir sonuç ortaya çıktı. Medyada yer alan rakamlar da doğru değil. Burada 200 kişinin tahliye edildiği ve 700 kişinin tahliye edileceği gibi belirsiz rakamlar dolaşıyor. Bunlar gerçek dışı. Anayasa Mahkemesi’nin kararına uygun olarak, suç-ceza dengesi ve adalet ilkeleri çerçevesinde hareket ediliyor. ‘200 veya 700 kişinin PKK üyesi olduğu için tahliye edildiği’ şeklinde haberler, yanlış anlaşılmalara yol açıyor.”

TERÖRSÜZ TÜRKİYE

“Terörsüz Türkiye” sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tunç, bu sürecin Türkiye için hayati bir konu olduğunu vurguladı. Tunç, PKK’nın kendini feshetmesi ve silahları yok etmesinin önemine dikkat çekerek, “Terör örgütünün silah bırakma süreci yakından izleniyor. Devletimizin ilgili kurumları, tam bir uyum içinde bu süreci takip ediyor. TBMM’de bu konuda bir komisyon kurulması için çalışmalar başladı ve partiler arası görüşmeler devam ediyor. Bu süreçte hepimizin amacı, çocuklarımızın ve milletimizin geleceğe güvenle bakması, terörden uzak ve huzurlu bir Türkiye’ye ulaşmak” dedi.

Tunç, “Şehit ailelerini üzecek veya milleti rahatsız edecek hiçbir adım atılmadığını” belirterek, sürecin şeffaf bir şekilde yürütüldüğünü aktardı. DEM Parti ile Adalet Bakanlığında yapılan görüşmeleri anımsatan Tunç, dile getirilen konuları değerlendirdiklerini ifade etti. “Özellikle yargı uygulamaları, idare ve gözlem kurullarının kararlarıyla ilgili talepler geldi. Uygulamadan kaynaklanan sorunlar varsa, bunları gidermek için çalışmalar sürüyor. Hasta hükümlü ve tutuklularla ilgili talepler oldu. Bunlar mevzuatımız kapsamında yapılabiliyor ve süreci takip ediyoruz” diye ekledi.

MURAT ÇALIK’IN DURUMU

İYİ Parti Milletvekili Turhan Çömez’in, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’a ilişkin iddialarını soran gazetecilere Tunç, “Adli Tıp Kurumu’nun böyle bir tahrifat yapması kesinlikle mümkün değil. Bu tür konuşmalar tamamen yalan. Bazı kişiler, yalancılık hastalığına yakalanmış gibi görünüyor” cevabını verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Çalık’ın tedavisinin İzmir Şehir Hastanesinde devam ettiğini belirten Tunç, “Serbest bırakılması talepleri üzerine, Adli Tıp Kurumu’na hastane raporları iletildi. Çalık, Adli Tıp tarafından muayene edildi. Tüm belgeler değerlendirildikten sonra, Adli Tıp bazı tetkikler yapılmasına karar verdi ve şu anda İzmir Şehir Hastanesinde tedavisi sürüyor. Tetkik ve tedavilerin ardından Adli Tıp yeni bir rapor düzenleyecek ve bu rapora göre yargı makamları karar verecek” dedi.

MINGUZZI CİNAYETİ: YENİ BİR YARGI PAKETİ ARZ EDECEĞİZ

Bakan Tunç, Mattia Ahmet Minguzzi cinayetiyle ilgili soruşturmanın son durumunu aktarırken, 18 yaşından küçük 4 şüphelinin İstanbul Anadolu Adliyesi 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığını belirtti. Minguzzi ailesinin tehdit edilmesi ve mezarların tahrip edilmesiyle ilgili davalarda hapis cezaları verildiğini anımsatan Tunç, ailenin ceza adaleti sistemine dair önerilerini dile getirdi.

Ceza adaleti sistemindeki caydırıcılık düzenlemelerine değinen Tunç, “Bu önerilerle İstanbul Milletvekilimiz Tuğba Turgut da ilgilendi. Çocukların, ister suç mağduru ister suça karışmış olsun, ceza adaleti sisteminde hem caydırıcılık hem de koruma açısından değerlendirmeler yaptık. Soruşturma, kovuşturma ve infaz aşamalarında iyileştirmeler düşünüyoruz. Ceza Kanunumuza göre 12 yaşın altında ceza sorumluluğu yok. 12-15 yaş arası adli tıp raporuyla sorumluluk var ve cezada indirim uygulanıyor. 15-18 yaş arası da benzer şekilde indirim mevcut. Bunlar yeniden gözden geçirilebilir” diye konuştu.

AYŞE TOKYAZ CİNAYETİ: HAK ETTİKLERİ CEZAYA ÇARPTIRILACAKLAR

Bakan Tunç, üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayetiyle ilgili soruya, kadına şiddetin kırmızı çizgileri olduğunu ve bu konuda yasal düzenlemeler yapıldığını belirterek yanıt verdi. Cinayetle ilgili soruşturmaya dair bilgi vererek, “Soruşturmaların etkin yürütülmesi önemli. Ayşe Tokyaz cinayetinde 7 kişi tutuklu, bir kişi firari. Kasten öldürme suçundan yargılanıyorlar. Soruşturma devam ediyor ve sorumlular hak ettikleri cezaya çarptırılacak. Bu şahıs, daha önce Diyarbakır’da işlenen bir cinayetle de bağlantılı ve o dava sürüyor. Hem Diyarbakır hem İstanbul soruşturmaları yakından takip ediliyor” dedi.