ABD Dışişleri Bakanlığında Gerçekleşen Büyük İşten Çıkarmalar
CBS News tarafından elde edilen bilgilere göre, bu geniş çaplı işten çıkarmalar toplamda 1.107 sivil memur ve 246 dış hizmet görevlisini kapsamaktadır. Bu adımlar, hükümetin yeniden yapılandırma ve maliyetleri azaltma politikalarının önemli bir parçasını oluşturmaktadır.
Yılın başında, yaklaşık 1.500’den fazla bakanlık çalışanı gönüllü olarak görevlerinden ayrılmıştı. Bu gönüllü ayrılıklar, maliyetleri düşürmek ve daha verimli bir çalışma ortamı oluşturmak amacıyla planlanmıştı. Ancak, yıl ortasında gerçekleşen zorunlu işten çıkarmalar, bu sayıyı önemli ölçüde artırdı ve çeşitli departmanlarda ciddi personel eksiklikleri yaşandı.
Özellikle, ABD’ye yeni mültecilerin yerleştirilmesini sağlayan Nüfus, Mülteciler ve Göç Bürosu’nda çalışan neredeyse tüm sivil personel işten çıkarıldı. Ayrıca, Afgan Yeniden Yerleştirme Koordinatörlüğü (CARE) bünyesinde görev yapan birçok personel de bu kesintilerden etkilendi. Bu gelişmeler, söz konusu kurumların operasyonlarını ve uluslararası göç politikalarını doğrudan etkiledi.
Çalışanların eşyalarını toplayıp bina dışına çıkarken çekilen görüntüler, meslektaşlarının alkışları eşliğinde vedalaşma anlarını gösteriyor. Bakanlık binasının önünde toplanan bazı protestocular ise, “Amerikan diplomatlarına teşekkürler” ve “Hepimiz daha iyisini hak ediyoruz” yazılı pankartlar taşıyarak duruma tepki gösterdi. Bu göstergeler, işten çıkarmalara karşı kamuoyunun ve çalışanların tepkisini yansıtmaktadır.
“Keyfi İşten Çıkarmalar Değil, Planlı Bir Süreç”
Malezya’da düzenlenen bir basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Marco Rubio, yapılan bu işten çıkarmaların rastgele değil, planlı ve stratejik bir süreç olduğunu vurguladı. Rubio, “Bu, çalışanların keyfi olarak işten çıkarılması değil. Bir büro kapatıldığında, o büro kapsamında çalışan pozisyonlara ihtiyaç kalmaz” şeklinde açıklamada bulundu.
Ancak, Demokrat senatörler ve uzmanlar, yüzlerce sivil ve dış hizmet çalışanının işten çıkarılmasının, ulusal güvenliği olumsuz yönde etkileyeceği konusunda uyarılarda bulundu. Senato Dış İlişkiler Komitesi’nden yapılan ortak açıklamada, “Hükümetin vergi gelirlerini daha verimli kullanmak amacıyla yapacağı reformlar elbette gerekli olabilir. Fakat bu uygulama, öyle bir durumda değil” ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan, yüksek mahkeme yakın zamanda, Trump yönetiminin federal iş gücünü küçültme planını onayladı. Bakanlık ise, yıl başında Kongre’ye gönderdiği bir mektupta, gönüllü ayrıklar ve zorunlu işten çıkarmalarla çalışan sayısını %18 oranında azaltmayı hedeflediğini duyurdu. Bu adımların, hükümetin mali sürdürülebilirlik stratejisinin bir parçası olduğu belirtiliyor.